Bu siyah-beyaz hava fotoğrafında, Van Gölü’nün doğu kıyısındaki liman ve çevresindeki arazi gözler önüne seriliyor. Dönemin zorlu şartlarına rağmen gerçekleştirilen bu hava çekimi, hem askeri keşif faaliyetleri hem de fotoğrafçılık açısından büyük bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Fotoğraf, 20. yüzyılın başlarında bölgenin coğrafi ve stratejik önemini vurguluyor. Van Limanı’nın o yıllardaki görünümü, şehir tarihine ışık tutacak nitelikte. Şehirdeki yapılanmanın az olduğu, liman kenti konumunda olan Van, o dönemde erkmeniler tarafından Eski Van yerleşim yeri yakıp yıkmıştı. Kentleşme liman kenarında yoğunlaştığı görülmektedir.
Sarıkum’da (Van Gölü’nün batı kıyısında) Rus karargâhı ve iniş alanı. Köy, 1915’ten önce 159 hanede 1.383 Ermeni’ye ev sahipliği yapıyordu. Yıkım o kadar şiddetliydi ki yirmi yıl sonra (1935’te), kasabada hâlâ sadece 69 kişi yaşıyordu.
Eğik kamera kullanan bir Alman gözcüsü. 1917’ye gelindiğinde, hava kameraları hem cam levhalar hem de film kullanarak yüksek kaliteli dikey ve eğik fotoğraflar çekebiliyordu.
Tarihçiler ve araştırmacılar, fotoğrafın hem Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki Van’ın yerleşim düzenine hem de askeri havacılık tarihine dair önemli ipuçları barındırdığını ifade ediyor. Bu gibi belgelerin, Van’ın tarihini ve coğrafi dönüşümünü anlamada büyük katkı sağladığı belirtiliyor.
Kamu Spotu: Tarihi belgeler ve fotoğraflar, geçmişimize ışık tutar. Kültürel mirasımıza sahip çıkalım, gelecek nesillere aktaralım!
Van’da yok olmaya yüz tutan çömlekçilik yaşatılıyor